Paris'in en sembolik anıtlarından biri olan Eyfel Kulesi, 1899 yılında inşa edilmiş ve adını yaratıcısı Gustave Eiffel'den almıştır. Ancak, Işık Şehri'ne tepeden bakan Kule, 324 metre yüksekliğindeki güzel manzarasından çok daha ilginç şeylere sahiptir.

Çünkü Eiffel'in planlarının öngördüğü gibi, Eyfel Kulesi, o zamanlar geçici bir proje olsa ve 1899 Evrensel Sergisi'nden kısa bir süre sonra yıkılacak olsa bile, güç ve güzellikle eşanlamlı olacaktı. Bu düşüncelerden ve 19. yüzyıl Fransız halkı arasında kazandığı ünden ilham alan Eiffel, kendisine küçük bir köşe inşa etme özgürlüğünü kullandıÖzellikle de Eyfel Kulesi'nde gizli bir daire.

Pek çok kişi için bu ayrıntı hala bilinmiyor, ancak gerçek şu ki Gustave Eiffel, Eyfel Kulesi'nde küçük ve mütevazı - zamanın standartlarına göre - gizli bir daire inşa etti, ancak tam olarak anıtın en yüksek üçüncü katında. En etkileyici şey, Eyfel Kulesi'ndeki gizli dairenin 1899'da o kadar da gizli olmaması ve birçok büyük figürün açgözlülüğünü uyandırmasıdır. Hatta söylenenlere göreEiffel bu dönemde, anıtın tepesindeki köşesini tek bir gece için bile kiralamak için yapılan cazip teklifleri reddederek sayısız hoşnutsuzluk yarattı.

Gizli dairenin içi hakkında, Eyfel Kulesi'nin demir yapısından tamamen farklı olduğu söyleniyor. Basit olmasına rağmen rahattı, her yer halılar, duvar kağıtları, ahşap dolaplar ve hatta bir kuyruklu piyano ile dekore edilmişti. Mekanda sadece bir oda yapıldı ve bitişiklerde, Kule'nin ortasında dişlilerle yaptığı deneyler için küçük bir laboratuvar da vardıEiffel.

Eyfel Kulesi'nin gizli dairesine girebilen tek kişi, 10 Eylül 1899'da puro içip konyak içerek saatlerini burada geçiren Thomas Edison gibi mühendisin ünlü konuklarıydı. Bugün, tesadüfen, daire Eyfel Kulesi'nin tepesine çıkan turistler tarafından ziyaret edilebiliyor; Edison ve Eyfel'in balmumu heykellerisanki hala o geceyi yaşıyorlarmış gibi bir camın arkasından izlenebilir.

Gizli Eyfel Kulesi dairesinden manzaranın nasıl göründüğüne bakın: